Simi'den görünümler

Siminin yerleşimi, denizin üzerine ters oturtulmuş bir dondurma külahı gibi… Pastel renkli evler de külahtan taşan meyvalı dondurmalar sanki. İki dönüşümde de tekrar buraya geleyim diye ellerimi bir yerlere vurduğum huzurlu, sakin, mutlu insanların diyarı.  Kartpostal kent…


Fotoğrafını çekmeme izin veren yaşlı kadın


Pedi'den (Captain George Aparts)

Ailemle birlikte gittiğimizde Pedi koyunda kaldık. Denizin hemen dibinde, epostalarını Atinadan kızları Anna’nın yazdığını sonradan anladığımız,  yaşlı bir çift tarafından işletilen, Captain George’un aparts’larından birinde kaldık. Kaptan George, Burada doğdum. Burada büyüdüm. Burada yaşlandım ve burada öleceğim. Başka bir yere gitmeyi hiç düşünmedim dedi. Çok haklı… Denizin temizliği, dinginliği, sessizlik;  güler yüzlü, naif insanlar, ihtiyacımız olan, huzurlu bir ortam…



Pedi'den görünümler

Sessizlik, ancak ya bir rüzgar ya da koya giren teknelerle bozuluyor. Doğa olarak yeşil bir ortamdan söz etmiyorum. Alabildiğine kıraç, sahil boyunca tek tük ağaç görebilirsiniz. Ama koyun sırtlarında daha çok yeşil alan ve bahçeli evleri görmek mümkün. Pedi koyunun cazibesi denizinden, kapalı doğal koyundan ileri geliyor. Denizin rengi masmavi. Yatların kötü hava koşullarında sığınabilecekleri bir liman. 




St. Nikolaos'dan

Pedi’den kalkan teknelerle 10-15 dakika sonra koyun sağındaki St. Nikolaos ve solundaki Agia Marina koylarına ulaşmanız mümkün. Her iki koyu arkadaşlarımla gittiğimde görebildim. Ancak, St. Nikolaos koyunda denize girebildim. Üstelik yağmurlu bir havada. Sağlam giysilerle adaya gitmiş olsak da o gün hiçbir önlem almadan tekne turuna  katılmış, elimizdeki her türlü giysi ve havluya sarıp sarmalanarak kendimizi korumaya çalışmıştık. Symi merkezden kişi başı 11 Euro’ya olan tekne turları da var. Pedi’de yemek yiyebileceğiniz yerler var. Ama biraz daha sosyalleşmek, biraz daha renkli ışıklar isterseniz, otobüsle merkeze gitmek 1,5 Euro. 15-20 dakikalık bir mesafede. Belki daha kısa sürecek.  Ama, diğer yerleşim yerlerinde oturanlar ya da panoramik görüntü almak isteyen, yeni keşiflerde bulunmak isteyenler tarafından iki noktada daha duruyor. Değirmenlerin bulunduğu mevkiden  merdivenlerle  inip kendinizi bir anda merkezde bulabilirsiniz (375 basamak-good steps). Fotoğraf makinenizi  her daim elinizin altında tutun. Pastel renkli evlerin görünümü, panoramik görüntüler, bir kapı, bir tokmak, pencere, balkon vd. ilginizi muhakkak çekecektir. Akşam yemekleri için Trawler, vazgeçilmez yerlerden biri, biraz içerilere saklanmış. Izgara kalamar, ızgara ahtapot ve papalina kızartma bana göre popüler yiyecekler. Tavsiye edilir. Papalina Ayvalık-Cunda’da tutulan sevilen bir balık. Gümüş balığı olarak da biliniyor.


Trawler'ın papalinası

Arkadaşlarımla beraber kaldığımız yerin adı Cocona Hotel. O da diğerleri gibi bir aile işletmesi. Çarşıya, limana ve pek çok turistin gelip ziyaret ettiği kiliseye çok yakın. Çok temiz. Kahvaltıları unutulacak gibi değil. Saat kulesini görüp sola döndüğünüzde yürüyüş mesafesindeki plajları görebilirsiniz. Yolunuzu uzatarak yeni yerler keşfedebilirsiniz. Biraz rüzgarlı olmakla birlikte güzel bir yürüyüş parkuru da olabilir. Çünkü gelip geçen araç sayısı çok yok. Ana yolu takip ederek  Nimborio koyuna kadar gitmek mümkün. Adanın bu tarafında yeşili ve maviyi birlikte görebiliyorsunuz. 


Nimborio yolu üzerinden

Sağolsun, koyun adının Nimborio olduğunu Google map’ten öğrendim. Çünkü rüzgar yüzünden Zeyneple oraya kadar ulaşamadık. İlk gelişimde yapamadıklarımdan biri buydu. Merdivenleri kullanarak merkeze inmek ve daha iç kısımlara giderek köyleri keşfetmek. Yerli halkını ve yaşadığı yerleri görmek,  ikinci gidişimde kısmet oldu. Sokakları çok dar. 



Merdivenler

Genelde merdiven kullanmayı tercih etmişler. Cesaret isteyen oldukça dik yapılmış olanlar da var. Symi halkı ticaret, turizm, balıkçılık ve süngercilikle geçiniyor.  Kışı daha büyük adalar olan Rodos ve Girit’te geçiriyorlarmış. 1986 yılında Çernobilin patlamasıyla sahillerimizdeki süngerlerde veba benzeri bir hastalık ortaya çıkmış ve Süngercilik avı bitmiş. Ne derece doğru olduğu sorgulanabilir. Çünkü Bodrumun hemen karşısındaki adalarda süngerciliğin devam ediyor olması bunu sorgulamamıza neden oluyor. Dolayısıyla Bodrumlu süngerciler işsiz kalınca ya mesleklerini ya da memleketlerini değiştirmişler.


Güzin ve Zeynep

Güzin ve Zeyneple dönüş için yola çıkacağımız gün, hava muhalefeti nedeniyle 1 gün fazladan kaldık. Gemi seferleri durdurulmuş olmasına rağmen, Symi günlük güneşlikti. Sahildeki cafelerde sırtımı döne döne güneşte ısıttım. Yollarda olmak gerçekten çok güzel. Gidip görmeniz dileğiyle...


Hiç yorum yok: