2014 yılı Temmuz sonu, Ağustos başında Bodrum, Rodos ve Simi adasındaydık. Tatilin başında Bodrum Bardakçı koyunda,
sonunda ise Bitez koyunda 3 er günlük konaklamalarla geçti. Bodrumu, bodrumun
güzelliklerini burada sıralamaktan çok esas hedef adalar olduğu için sadece iki
ada hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Eylül sonunda 3 kız
arkadaş olarak yeniden Symi adasında olmak planım dahilindeydi. Symi’yi aynı yaz ikinci
kez görmek gerçekten hem güzel ve hem de bir şans benim için.
Bodrum yeni limandan katamaran ya da feribotla Cos’a ulaşıp,
yine aynı gün akşam saatlerinde bindiğiniz katamaran ya da feribotla Rodos’ta
olabilirsiniz. Şayet Symi’nin büyüsüne kapılıp daha önce gemiden inmezseniz. Cos
(İstanköy) adası, dolaşırken kendinizi yabancı hissetmeyeceğiniz, gidiş ve dönüşlerde bizim 5-6 saatimizi geçirdiğimiz durak oldu. Yaklaşık 2000-3000
arasında Türk nüfusun olduğu söyleniyor. Halkı çok sıcak kanlı. Biz oraya
gittiğimizde nasıl bir kaç kelime
yunanca öğrenmeye çalıştıysak, onlar da bizden Türkçe kelime öğrenmeye
çalışıyor ya da bildiklerini göstermeye çalışıyorlar. Birbirine pek çok
konularda benzeyen İki millet, iki ulus.
Beraber yaşayıp da etkilenmemek mümkün değil tabii.
Hipokrat ağacı
Asklepieion harabeleri
Eleftherias meydanı
Ada Osmanlılardan evvel Venedikliler ve St. Jean şövalyelerinin egemenliğindeymiş. Limandaki kale Saint Jean şövalyeleri (Rodos şövalyeleri/Malta şövalyeleri) tarafından yapılmış. Ada 1912’de İtalyanlara geçmiş. İkinci dünya savaşının sonuna kadar Almanlarda kalmış. Sonra İngiltere’ye, 1947 yılında da Yunanistan’a devredilmiş. Limandan çıkıp ana yolu geçerek eski camiye doğru yürüdüğünüz zaman Hipokrat ağacını görebilirsiniz. Gövdesi boşalmış. Ama dalları, hem kerestelerle desteklenmiş hem de yeşil. Etrafı demir çitle kapatılmış. Hipokratın, Cos adası doğumlu olduğu söyleniyor. Hemen yan tarafındaki arazide Asklepieion harabeleri var. Eleftherias meydanına çıkan yollarda cafeler, barlar, restaurantlar var. Meydana çıktığınızda hale uğrayın. Cos helvaların çeşitliliğini görüp damak tadınıza uygun olanlardan alın. Kahve yanında ikram edeceğiniz sakız likörlerinden almayı unutmayın. Sahile inen yolda bulabileceğiniz içki satan dükkanlarda uygun fiyata Metaxa ve diğerlerini bulabilirsiniz.
Cafe Jumbo Style'dan
Öğlen yemeği için meydan yakınında cafe Jumbo style da deniz ürünlerini yemeden geçmeyin. Güzel mekanlardan biri de Cafe global. Hem mekan çok güzel. Hem de fiyatlar gayet makul.. Adalarda Salata istediğinizde hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.
Greek Salad, bizim sossuz söğüş salatamızın bizzat kendisi. Ama cacık, souvlaki (onların özel soslara batırılmış şişleri), musakka, patlıcan salatası yenilecekler arasında unutmayın. Limanda meyvalı frozen yoğurt ve frappe de denenmesi gerekenlerden. Cos, Rodos ve Symiden daha ucuz. Bunu da belirtmekte fayda var. Elma Kop turistik treniyle (hoş bu tren turistik bir tur atıyor ama) ya da kiralayabildiğiniz bisikletlerle denize girebileceğiniz sahilleri keşfedebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder