AYAKKABININ YOLCULUĞU


Benden o kadar çok var ki bu dünyada. Renk renk, çeşit çeşit... Birkaçımızın fabrikada üretildiğini duydum. Ancak, ben zor şartlarda üretildim. Beni yapan usta gece gündüz uğraştı. Herşey özel olmalıydı onun için. Oğluna hediye olarak yapılmıştım çünkü. Bir boğazım ve tabi ki uzun bağcıklarım vardı. Deriden yapılmıştım. Tamamlandığım gün; beni oğluna verdiğinde uzağa gideceğimi anladım. Günler geçtikçe ve kendimi kaybettiğimde bir savaşın ortasında buldum kendimi. Onun her adımında toprağı güzelce ezdim. Bazen ise bastığım yerler inledi sonra sessizliğe gömüldü. Sanki var olmam bir hataydı, yanlıştı. Giderek kendi içime kapandım, deri gövdem her geçen gün yırtılmaya ve açılmaya başladı. Başta durduğum anlar giderek arttı ve sonra hiç kesilmeden olduğum yerde kaldım. Çürümüş ve eskimiş olarak...

Ege Büyüksemerci

Hiç yorum yok: